2 Mart 2012 Cuma

Straw Dogs (1971)

Filmleri içeriğini fazla bilmeden izlemeyi seviyorsanız, izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.


Ne zamandır izlemek istediğim ama ancak geçen hafta izlemeye fırsat bulabildiğim bir film Straw Dogs. Aynı isimle 2011'de yeniden çekildi ve oyuncu kadrosuna muhteşem Alexandar Skarsgard'ı (True Blood'daki vampir Eric) dahil etti. Erkek güzelliğinin son soktası olan Alexandar'ı izlemek yerine eskisini tercih etmem yeniden yapımların genelde eskisinden daha iyi olmayacağını düşündüğüm için oldu.

Straw Dogs ismi Çinli filozof Lao-Tzu'nun "Heaven and earth are not humane, and regard the people as straw dogs." sözünden alınmış ve filmin doğasına gerçekten de çok uygun olmuş. Filmde, Amerika'nın karmaşasından uzakta sakince çalışmak için İngiltere'nin bir kasabasına yerleşen matematikçi David Sumner (Dustin Hoffman)  ve karısı Amy Sumner (Susan George), aslında karmaşanın tam ortasına düştüklerini anlarlar. Çünkü Amy, evlerinin yapı işinde çalışan işçilere fazla çekici gelmekte ve işçiler David'in zekasını ve zenginliğini kıskanıp karısı hakkında kötü düşüncelere kapılmaktadırlar. Filmin ilk bir saatinde David ve Amy'nin aralarındaki ilişkiye, işçilerle ufak tefek bir kaç gerginliklerine tanık oluruz. Ama bunlar haricinde çok da bir şey olmaz, hatta iki saatlik filmin neresinde yasaklanacak kadar şiddeti içerebileceğini merak etmeye başlarız. Ancak Amy'nin giysi dolaplarında, kaybettikleri kedilerinin ölüsünü askıya asılmış olarak bulmasıyla şiddetin ipuçları gelmeye başlar. Bu süreçte Amy David'e işçilerle konuşmasını söyler ama David kibar ve pısırık tavrını korur. Hatta işçilerle beraber ava çıkmayı bile göze alır. Filmin en etkileyici sahnelerinden birisi de işte bu esnada gerçekleşir. Av sırasında arkadaşlarının yanından ayrılan Charlie Venner, ki daha önce Amy'yle aralarında bir şeyler olmuş olabileceği mesajı verilmiştir, Amy'nin kapısını çalar ve içeri girmek ister.



Amy de adamı içeri alır ve içecek bir şeyler ikram eder. Fakat Charlie'nin amacının bu olmadığını yavaş yavaş anlamaya başlarız ve izlediğim en ilginç tecavüz/aşk sahnelerinden biri yaşanır. Burada gerçekten Susan George'un oyunculuğunun hakkını vermek gerek sanırım çünkü ilk başta tecavüz gibi gözükse de sahne devam ettikçe yaşananın bir yasak aşk sahnesi mi tecavüz mü olduğunu ayırt edememeye başlarız. 

David'in işçilerin kötü niyetlerini farketmesi için ise biraz daha zaman geçmesi gerekecektir. Zeka geriliğinden dolayı kasabadakiler tarafından dışlanan Niles'ın peşindeki işçiler, bir rastlantı sonucu David ve Amy'nin evine gelirler. Çünkü David Niles'a arabayla çarpmıştır ve doktor gelene kadar onu evinde barındırmak istemektedir. Kasaba halkı sadece Niles'ı almaya geldiklerini söyleseler de iş farklı bir boyut kazanır ve kanlı bir hal alır. Bu süreçte David'in de evini korumak için pısırık halinden, tek bir silahı olmasa bile evini silahlı adamlardan korumak için yaşadığı değişime tanık oluruz.

Aslında bu film, yönetmen Sam Peckinpah'ın çektiği western olmayan ilk filmiymiş, fakat 1984'ten 2002'ye kadar British Film Konseyi tarafından yasaklanmasına rağmen bir çok eleştirmen Straw Dogs'un yönetmenin en başarılı filmlerinden biri olduğu düşüncesinde. Dustin Hoffman'ın oyunculuğuna gelince söyleyecek fazla bir şey yok ama oyuncunun aslında şiddet içerikli filmlerde oynamak istememesine rağmen bu filmde sadece para için oynadığını bilince, insanın işini iyi yapınca hangi amaçla yaparsa yapsın farketmeyeceğini düşünüyor insan. Ne diyelim, aldığı paranın hakkını vermiş. Film sadece Hoffman'ın pısırık matematikçiden şiddet eylemlerinden zevk almaya başlayan adama dönüşmesini görmek için bile izlenebilir. Bunu izlerken, her insanın bastırılmış da olsa içinde bir yerlerde şiddet duygusunu taşıdığını ve bu yönüyle ne kadar medeni olmaya çalışırsa çalışsın, aslında içgüdüleriyle hareket eden bir hayvan olduğunu düşünmeden edemiyor insan. Son zamanlarda çekilen birbirinin aynı filmlerden sıkılanlara ilaç gibi gelecek. İzleyin...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder