5 Nisan 2012 Perşembe

Serbuan Maut (2011)

Daha önce yazdığım, festivalden seçtiğim filmlerden izleme şansını ilk bulduğum 2011 Endonezya yapımı aksiyon filmi Serbuan Maut, yani ingilizce adıyla The Raid: Redemption. Filmi ilk gösterimi olan cumartesi günü geceyarısı seansında izledim. Geceyarısı çılgınlığı bölümünde gösterildiği için hızlı tempolu, bol aksiyon dolu bir film izleyeceğimin bilincindeydim ama iki saat boyunca sadece dövüş izleyeceğimin farkında değildim açıkçası.




Filmin konusuna gelecek olursak, bir SWAT timi daha önce kimsenin kolay kolay girmeye cesaret edemediği ve girenlerin de başarısız olduğu, suçlularla dolu bir binaya, binanın başındaki uyuşturucu patronunu yakalamak için gönderilirler. Başlarda sorunsuz ilerlerken, binaya girdiklerinin farkedilmesiyle ve uyuşturucu patronunun binaya girenlere müdahale edenlere ücretsiz konaklama vaat etmesiyle başları derde girer ve altıncı katta sıkışırlar. Bundan sonra ekip için çıkış yolunu bulma mücadelesi başlar. 





Filmle ilgili bir çok yorum okudum, genelde bütün yorumlar filmin son yılların en iyi aksiyon filmi olduğu yönündeydi. Bunları okuyunca ben başka bir filme mi gittim diye düşünmeden edemedim. Çünkü film, başlarda insanı oldukça gerse ve perdeye kilitlese de daha sonra sadece dövüş sanatları izletmekten öteye gidemiyor. Başrol oyuncularının 10 yaşından beri dövüş sanatlarıyla uğraşan Iko Uwais ve Endonezya Judo şampiyonu Joe Taslim olmasından sonuna kadar yararlanılıyor. Bir kaç yerinde karakterlerin geçmişlerine göz atacak gibi olsak da, çok küçük detaylar harici bir yere varamıyoruz. Bir kaç yerde de iyi polis,kötü polis olayına girecek gibi oluyor ama onu da çok başaramıyor. Genelde herkes öldürülmesi imkansız olan Mad Dog'un (uyuşturucu patronunun sağ kolu) iki kişiyle dövüştüğü muhteşem(!) sahneden sonra kopan alkışın sahnenin güzelliğine olduğunu düşünmüş, ama ben o alkışı duyduğumda boynuna cam saplanan adamın bir türlü ölmeyişinin ve iki adamla birden dövüşmeye devam etmesinin bittiğine sevinilip herkesin içinden "Oh, sonunda" hisleri geçerek alkışladığını düşünmüştüm. Bazı sahnelerde polislerin arkadaşlarının ölüleri başında ağıt yakarken arkadan gelen adamları farketmeyişleri gibi klişelere bile yer verilmiş. Gene de bu kadar iyi yorum almış bir filmi görmek isteyebilirsiniz, ama Linkin Park'tan Mark Shinoda'nın müzikleriyle gaza getirmeye çalışan bol bol dövüş sahnesine hazırlıklı olun derim.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder